Fine dining, şef restoranı, şarap kavı, dünya mutfağı… falan filan derken farklı yemek türlerini deneyimleme de isteksiz olan Türk insanı modern meyhaneler ile adeta kendini yeniden buldu. Mevcut durumda turist sayısı da minumum seviyelere çekilince birçok işletmeci yerli, para harcayan müşterinin sesine daha çok kulak vermek zorunda kaldı. Sonuç itibarı ile özellikle bu yıl açılan 5 mekan ile birlikte, yeme-içme ve gece hayatı sektöründe modern meyhane fırtınası esiyor.
Modern meyhane patlamasının sebebi ne?
1-Türk insanının deneyim yaşama isteği düşük:
Şu noktayı kabul etmek gerekir ki insanımızın farklı ülke ve gastronomik mutfaklara olan ilgisi çok yüksek değil. Bu durumu anlamak için 20 milyonluk şehirde kaç etnik restoran var, bakmak yeterli. Şef restoranı olarak anılan Nicole, Neolokal, hatta dünyanın en iyi restoranları arasında gösterilen Mikla bile Turist kesilince iş yapmakta zorlanıyor. Bu sene mevcut durumu önden görüp akşamları canlı müzik koyan yaratıcı restoranlardan Alancha’nın barmeni durumu çok güzel özetliyor. “Bazı masalardan buradan çıkıp Kokoreç yemeye mi gitsek, aç kaldık” gibi cümleler duyduğunu belirten sektör çalışanımız bu durumu “Yerli misafir ekmek yemeden doymuyor, yemeğe deneyimlemek için değil karnını doyurmak için geliyor” şeklinde tarif ediyor.
2-Rakı ve meze aşkı baş rolde
Son yıllarda Rakı ve meze daha önce hiç olmadığı kadar yeme-içme sektöründe dominant. Modern meyhaneler de klasik mezelerin yanında Ahtopot, Dana yanak, karides gibi ara sıcaklar Akdeniz mutfağı usulü servis ediliyor. Bu anlamda aslında Meyhane-Akdeniz mutfağı arası güzel bir çizgi yakalanmış denebilir. Rezervasyon ile gidilen, şık atmosfere sahip bu yeni restoran tipinde rakı da baş rolde. Aslında biz erkekler hep rakıcıydık zaten. Erkek grupları aralarında toplanacaksa ya bir ocak başı, ya Nevizade de bir meyhane seçerdi. Ama modern meyhanelerin çıkışında en çok kadının payı var. Yıllar içerisinde ekonomideki payının artmasıyla kadınlar “bende rakı-meze istiyorum dedi” ve modern meyhanelere omuz verdi. Tabi kadınlar gittiği mekanlarda güzel atmosfer ve sunum da arıyordu. İşte o yüzden modern meyhaneler bir anlamda fine dining restoranlar olarak ortaya çıktı.
3-Türkçe müzik ve manzara isteniyor
Yerli misafirin yıllardır değişmeyen bir talebi daha vardır ki, o da gittiği yerde ya canlı müzik olsun ister, ya da manzara. bu sene popüler mekanları inceleyecek olursanız her iki faktöründe ne kadar etkin olduğunu görürsünüz. Canlı müzik de People, Hazine, Carbon, La bucherie gibi mekanlar gece hayatını adeta domine ettiler. Modern meyhanede ise, Mürver, Mükellef, Rana by Topaz, Chef Mezze, Duble Meze ve yeni açılan Firuze meyhane misafirlerine müthiş bir manzara sunmayı ihmal etmemişler. Bir taşla çok kuş vurmayı seven yerli misafir, parasını harcarken manzara (veya canlı müzik), rakı-meze, şık ortam ve Türkçe müzikli eğlenceyi bir arada satın almak istiyor.
Özetlemek gerekirse, turistin olmadığı biz bize kaldığımız şu dönemde işletmeci-müşteri el ele vererek kendi fine dining restoran tipimizi yarattık. Bu yeni deneyim de de rakı da var meze de, Avakadolu karides de var, Ajda ve Sezen de. Manzarada var, kokteyl de. Eee biz de ne diyelim o zaman Yaşasın Modern meyhane…
Not: Bu arada bu tarzı ilk yaratan mekan, Beyoğlu’ndaki kapanan Münferit’di desek yanlış olmaz herhalde.
Yorum Yap