Yazmayacaktım ama yazıyorum. Malum süreç uzadıkça uzuyor. Korona virüsünde pik noktayı aradığımız şu günlerde, evde oturken çalıştığı iş kolunun geleceği ile ilgili düşünmeyen yoktur sanırım. Mekan sahipleri çalışanları ve tedarikçiler bir yandan finansal döngülerini sağlama üzerine çalışmalar yaparken, diğer yandan, salgın bittiğinde nasıl bir dünya ile karşılacağını hayal etmeye çalışıyor. Bu anlamda bir mekan sitesi olarak, bu konuda birkaç öngörü karalamak için uygun bir zaman sanırım. Şimdiye kadar genelde duyduğum “hiçbir şey eskisi olmayacak” “süreç bittiğinde iyi olanlar kalır” sosyal mesafe kurallarına göre masa düzeni değişir” “bu durum kira ve adisyonlara yansır” gibi yorumlar ise kafamda pek oturmuyor açıkçası.
Bu süreç buyunca duayen bir işletmecinin “bizim insanımız mekana gittiğinde arka tarafı diğerininkine sürtmesi gerekir” mottosu aklımın bir tarafında yer tuttu açıkçası. Sosyal bir varlık olan insan için yeme-içme mekanları kuşkusuz önemli bir yaşam alanı. Bu anlamda virüslerin yayılması için oldukça önemli olan Sosyal mesafe kavramı iyi hoş ama, bu kavramın en fazla olduğu batı ülkelerinde, insanların bir yandan da yalnızlığın yarattığı sorunlar ile cebbeleştiği unutulmamalı. Ancak yinede virüsün tüm dünyada insanlar arasındaki mesafesi ile ilgili bir farkındalık yarattığı açık. Hatta arada alışverişe gittiğim Rize’nin bir ilçesi gibi olan İstinye mahallesinin çarşında, sosyal mesafe kavramını duymak azımsanacak da bir gelişme değil.
Şimdi bir perspektif açma amaçlı aşağıda geleneksel mekan tiplerimizdeki olası değişimleri masaya yatıralım. Bu arada katkıda bulunmak isteyen dostlar lütfen yazının altında yorumlarını sunsunlar.
Korona virüsten korunma amaçlı restoranların kullanılabileceği ekipmanlar için tıklayın
Kahvehane ve kıraathaneler
Soru:
Halkımızın en çok kullandığı mekan tipi olan ve bence de İngilizlerin Pub’ına denk düşen kahvehanelerdeki okey masalarının boyutu değişir mi?
Cevap: Zannetmiyorum
Starbucks
Soru:
Kentli insanın kahvehanesi Starbucks’larda ki ortak çalışma masaları kalkar mı?
Cevap:
Hiç zannetmiyorum
Esnaf lokantaları
Soru:
Sulu yemek veya esnaf lokantası olarak gittiğimiz ve ev dışı tüketimde ağırlıklı yer tutan mekanlarda, afiyet olsun deyip masa paylaşılması dönemi tarih mi olacak?
Cevap:
Hiç, hiç zannetmiyorum.
Gece kulübü ve barlar
Soru:
Aynı şarkıyı evde dinleyip, aynı içkiyi evde hazırlamak varken, sosyalleşmek, tanışmak hatta kaynaşmak için gidilen mekanlarda mesafeyi açar mıyız?
Cevap:
Hiç hiç, hiç zannetmiyorum
Fine Dinig restoranlar ve Brasserie-barlar
Soru:
O zaman kabak lüks tüketim olarak kabul edilebilecek şık mekanlara mı patlar?
Cevap:
Yukarıdaki mekanlardaki durum itibarıyla onu da zannetmiyorum.
O zaman Korona virüs etkileri azalmaya başladıktan sonra yeme-içme kültürümüzde ve mekanlarda ne tarz değişiklikler olabilir? Bu sorunun cevabı ile ilgili ilk sinyalleri, muhtemelen farkındalık seviyesi en yüksek olan şef restoranlarının davranışlarından anlayacağız. Zira salgının başlangıcında ilk kapatan da onlar olmuştu. Sürecin devamında ise mekanlar tarafından, hijyen anlamında bazı vurguların yapılacağını görmek çok zor değil. Ancak kanımca masa mesafelerinin açılması gerek sosyalleşmenin dinamiği, gerekse ekonomik anlamda çokta mantıklı bir yol olmayacaktır. Yani kısaca, sosyal mesafenin dışarıdan gelen bir etkiyle değil, kültürel olarak değişebileceğini düşünüyorum. Ancak hali hazırda sanal ortamda takılmaya başlamış olan yeni nesiller karar verici olduğunda ise bazı köklü değişimleri görmek mümkün olabilir.
Yorum alırız
Yorum Yap