Yunanistan’da yemek yemenin ne kadar ucuz olduğunu konuşup durduk.
Tıka basa deniz mahsulü doldurulmuş masalarda kişi başı 25-30 € hesap geliyor.
Ancak görünüşe göre yemek, Türkiye dışında her yerde daha ucuz ve kaliteli.
Metrekare başına en fazla Michelin yıldızlı restoran bulunan İspanya’nın San Sebastian kenti bile, Türkiye’den daha ucuz.
Neden pahalı sorusuna restorancıların besmele gibi, “içki alım maliyetlerimiz çok yüksek” argümanı, fiyat farklarını tam olarak açıklamıyor.
Durum daha çok sosyo-kültürel şartlardan gibi gözüküyor.
San Sebastian, Yeme-İçme Tutkunlarının Favori Mekanı
Para ve Değer
San Sebastian’da geleneksel Pintxos mekanlarında şarap ortalama 1.50 € (kadehte 10 cl veriyorlar)
Birbirinden lezzetli Pintox lar (Ekmek üzere tapas/mezeler) da o civarlarda fiyatlanmış.
Ortalama 10-15 € ya gayet keyifli yiyip içiyorsunuz.
Michelin öneri listesinde bulunan La vina, Bilbao’da
Pintxos mekanlarında ayak üstü takılıp hem yiyip-içip, hem de sosyalleşen insanlar, gece boyunca birkaç restoran dolaşabiliyorlar.
Öte yandan oturmalı bir yeme isterseniz, birçoğu Michelin Guide’da bulunan bir restoran seçebilirsiniz.
Yıldız alma adayı bir tanesini seçerseniz bir şişe şarap ile kiş başı 20-30 € ya çıkabiliyorsunuz.
İşte aşağıda, Michelin yıldızı adayı bir mekanın 25€ luk, şarap dahil menüsü bulunmakta.
La Muralla, San Sebastian Michelin yıldızı almak üzere
Türkiye’de Müşteri ve mekancı aralarında anlaşıyor.
Dünya genelinden makul fiyatlı mekan örneklerini çoğaltmak mümkün.
Yazının ana konusuna dönmek gerekirse, yüksek içki fiyatları bahane olmakla beraber yüksek pahalılığın asıl sebepleri:
Mekan açısından,
– Restoran sahibinin kısa zamanda zengin olma arzusu.
– Mekanın, yemek yapma sevdasından değil, farklı motivasyonlar ile açılmış olması.
– Aşçılık, garsonluk gibi işlerin, restoran sahipleri tarafından bile küçümsenecek, basit işler olarak görülmesi.
– Yemek kalitesi yerine, magazin, dekorasyon, ambiyans gibi faktörler ile ön plana çıkma refleksi.
Müşteri açısından,
– Dışarıda yemek yemenin lüks bir kavram olarak kabul görmesi. Gezmeye gitme çatısı altında değerlendirilmesi.
– Gidilen mekanda uzun süre oturmak, masa donatmak, içkinin ayarını kaçırmak. (rakı kültürü)
– Hava atma güdüsüyle gidilen mekanlarda konforlu, geniş alanlar talep etme. Manzara aşkı, iyi yemek için sıra bekleme kültürünün gelişmemiş olması…vs
Bordo’da Geleneksel menü 12 € house wine şişe 9 €
Türkiye’de Michelin yıldızlı restoran neden yok ?
Coğrafyadaki zengin kültür mirasına rağmen Michelin ile ilgili Türkiye’de hiçbir şey yok.
Yıldız alan restoranı bırakın, 90 ülkede yayınlanan Guide bile Türkiye’de basılmıyor.
Michelin yıldızı alabilmeniz için şefin, mekan sahibi veya ortağı olması gerekiyor.
Bu durumda, Türkiye’de yıldıza en yakın mekanlar, esnaf lokantaları gibi gözüküyor.
Onlarda, temizlik, yaratıcılık, servis, yemek-içki eşleşmesi gibi kriterlerden dolayı alamazlar.
Hakkını yemeyelim şef restoranları açılıyor
Son dönem şef restoranı dediğimiz, mekan sahibi veya ortağının mutfak şefi olduğu bazı mekanlar açıldı.
Mikla, Nicole, Neo lokal bunlardan bazıları. Hatta fazla şube açmazlarsa, Nusret ve Özgür Şefi’de sayabiliriz.
Ancak bu mekanlar da içki hariç kişi başı 500-800 ₺ arası fiyatlar var ki, az para değil.
Dolayısıyla işin yine lüks bölümünden konuya dahil oluyorlar.
Sonuç itibarı ile koskoca ülkede lezzetli yemek yapan, sahibinin başında durduğu, içki servisi olan ve bunların yanında uygun fiyatla suna restoran bulmak oldukça zor.
Yorum Yap