Her sene istanbul’da kış sezonun ilk yarısı bir mekan, ikinci yarısı farklı bir mekan popüler olur. Bu sene Karaköy ve Arnavutköy’ün kendilerine has durumları ile de beraber senenin parlaya yıldızı Gray ve Hazine olmuştu. Senenin ikinci yarısı ise, yaklaşık 2 ay önce açılan Nişantaşı Must tarafından adeta domine ediliyor. Ulus 29 ağıklıklı tecrübeli personeli, La boom’un eski işletmecisi Ercan Gümüşkaya’nın etkisi ve ilgi çekici dekorasyonu ile Must, ilk gününden itibaren popüler olmuş durumda.
Sabahın ilk saatlerinden itibaren aktif mekan konseptinde işleyen Must, güne kahvaltı servisi ile başlıyor. Öğle saatleri itibarı ile iyice hareketlenen mekan, gün boyu kahve ve içkiye gelenler ve akabinde akşamın ilerleyen saatlerine doğru, lounge- gece klubü öncesi mekan haline dönüşüyor. Nişantaşı Must’ın misafir kitlesi de bu saatlere göre değişim gösteriyor. Erken saatlerde, şık mekanlarda toplanmayı seven kadın grupları mekanın bahçesine ağırlığını koyuyor. Akşama doğru ise, iş çıkışı gelen ve geceyi mekanın ağır, ama şık dekore edilmiş iç mekanında geçirmek isteyen kitle mekandaki yerini alıyor. Must Nişantaşı, bu değişen profili de önden hesaplayıp beklentisi yüksek misafiri ağırlayabilecek tecrübeli personel ile, daha genç ve özgün ekibi bir araya getirmiş.
Nişantaşı Must’a, yaklaşan keyifli havalar ile birlikte gündüz spontan gidilebileceği gibi, rezervasyon ile akşam yemeğine veya iş çıkışı bara gidilebilir. Akşam yemeği için ön plana çıkan tabaklar, içinde erimiş parmesan saklı közde patates, ağır ateşte pişmiş dana yanak ve istiridye sosunda pişen bonfile. Must’ın barı ise, son dönem yaygınlaşan “mekana özel kokteyl menüsü” konseptinde kurgulanmış. Bu özel kokteyllerden mekan ile aynı adı taşıyan Must yine ön plana çıkanlardan. Nişantaşı’na önemli ölçüde renk getiren Must, tarzı beğenenler için, bu sene içinde mutlaka deneyimlenmesi gereken bir atmosfer sunuyor.
Yorum Yap